e-debiyat
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

e-debiyat

İlerleyen günlerde kalan eksiklerimiz de tamamlanacaktır.. İyi çalışmalar..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ** Zarflar **

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 21/07/09

** Zarflar ** Empty
MesajKonu: ** Zarflar **   ** Zarflar ** EmptySalı Tem. 21, 2009 5:21 pm

Zarflar veya belirteçler, bir fiilimsinin, fiilin, sıfatın veya başka bir zarfın anlamını yer, yön, zaman, ölçü, nicelik, soru bakımından belirten, sınırlayan ve etkileyen kelimelerdir. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilirler.

Zarf Çeşitleri [değiştir]
Zaman zarfları [değiştir]Fiillerin anlamını zaman kavramı yönünden sınırlandırırlar.Fiile sorulan "ne zaman" sorusuna cevap verir; yarın, kışın, akşamleyin, sabah, daha, henüz, hiçbir zaman, geç, er, yine vb..

"Bugün okula gitmedim."
"Yola çok geç çıktık."
"Eve henüz varamadık."
Bazı sözcükler zarf gibi görünmesine rağmen fiilin bir parçasıdır:
"Yine geç kaldın." ("geç kalmak" fiildir)

Yer-yön zarfları [değiştir]Bir fiilin veya zarfın anlamını yer veya yön belirterek etkileyen zarflardır, fiile sorulan "nereye" sorusuna cevap verir. aşağı,içeri, beri, ileri, geri, öte, karşı vb. Sayıları diğer zarflara kıyasla oldukça sınırlıdır.

"Vazoyu fazla ileri itme"
"Yukarı çıkın lütfen"'
Yer yön zarfları çekim eki almazlar. Sonuna çekim eki gelen bazı sözcükler yer zarfı gibi görünmesine rağmen isim haline gelirler:
"Işık perdenin kenarından içeri sızıyordu." (Zarf)
"Kirli ayakkabılarınla içeriye girme!" (İsim)
Not:Yeryön zarfındaki kelimeler (içeri,dışarı,öte, beri) gibi kelimelere hehangi bir ek geldiği taktirde cümle yeryön zarfı olmaktan çıkar


Durum zarfları [değiştir]Bir fiilin, sıfatın veya zarfın anlamını nicelik ve durum yönünden etkileyen zarflardır: hızlı, tek tek, iyice, sora sora, geze geze, böyle, şöyle vb. durum zarflarının çoğu "nasıl" sorusuna cevap niteliğindedirler. Bu nedenle sık sık sıfatlarla karıştırılırlar. Hemen hemen bütün niteleme sıfatları zarf olarak da kullanılabileceğinden ötürü sayıları oldukça fazladır.

"Sora sora Bağdat bulunur"
"Yavaşça yatağa süzüldüm"
"Bebek mışıl mışıl uyuyordu"

Miktar zarfları [değiştir]Fiilleri, sıfatları ve zarfları miktar, derece, ölçü bakımından etkileyen ve sınırlayan zarflardır: biraz,fazla, çok, daha, en, pek, az vb....

"Başarılı olmak için çok çalışmalıyım"
"Pek güzel oldu"
Cümlede nicelik zarfını bulmak için sıfat veye zarfa "ne kadar" sorusu sorulur.Sorunun sorulmasınada dikkat etmeli ve küçük ünlü uyumuna dikkat etmeliyiz.


Soru zarfları [değiştir]Fiilleri ve fiilimsileri soru yönünden etkileyen zarflardır: neden, niye, niçin, nasıl, ne zaman, ne kadar vb.Zarfları bulmak için sorulan soruların tamamını kapsar.

"Şehrimizi nasıl buldunuz?
"Yolculuk ne kadar sürüyor?
"Niçin gökyüzü bu kadar mavi?
"Sizin bahçeniz niye bu kadar geniş?
"Neden senin ağzın bu kadar büyük?
"Buraya nasıl geldin?
"Elbiseyi nasıl buldun?

Bazı önemli hususlar [değiştir]Daha önce belirtildiği üzere sıfatların çoğu zarf olarak da kullanılırlar. "Eve yeni geldim" cümlesinde yeni kelimesi fiilin gerçekleştiği zamanı belirtmektedir ve zarftır. "Yeni eve geldim" cümlesinde ise evin yeni olduğunu belirtir ve sıfattır.

Zarflar genelde fiilden hemen önce kullanılırlar: "Fasülyeler iyice büyüdü" örneğinde olduğu gibi. Zarfların özneden önce kullanılması "bazen" anlam düşüklüğüne veya devrik cümleye neden olabilir. "Çok kahvehaneye gitmeye başladın" yerine "kahvehaneye çok gitmeye başladın" demek daha uygundur.

Son yıllarda en, çok, az gibi azlık-çokluk zarfları yerine felaket, acayip, korkunç, dehşet gibi kelimeler zarf olarak kullanılmaya başlanmıştır. "Genç kız korkunç güzel piyano çalıyordu" gibi bir cümle dilbilgisi kurallarına göre hatalıdır. korkunç yerine çok veya oldukça gibi çok daha uygun bir zarf kullanılabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://e-debiyat.yetkinforum.com
buuse




Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 22/07/09

** Zarflar ** Empty
MesajKonu: zarflar   ** Zarflar ** EmptyPerş. Tem. 23, 2009 12:18 am

ZARFLAR
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da kendi türünden olan kelimelerin anlamlarını türlü yönlerden (yer-yön, zaman, durum, miktar, soru) etkileyen; onları belirten, dereceleyen sözcüklere zarf denir.
Özellikleri

Tek başlarına iken sıfatlar gibi isimden başka bir şey değildir. Zarf oldukları ancak cümlede belli olur.
Cümlede genellikle zarf tümleci olarak kullanılır.
Çekimsiz kelimelerdir. İsim çekim eki (hâl, iyelik, çoğul ekleri vb.) almazlar. Ama isim olarak kullanılabilenler bu görevde iken bu ekleri alabilirler.
Zarfların birçoğu sıfat ya da isim olarak da kullanılabildiği için sıfatların ve zarfların tanımı ve özellikleri iyi bilinerek bu fark ortaya konmalıdır. Sıfat isimden önce gelerek onu niteler veya belirtir. Ama zarf isimden önce gelmez.
Örnekler
Bugün çok yürüdüm. (fiilden önce)
Buraya yarın gelecekler. (fiilden önce)
İki eski dost akşama kadar sohbet etti. (fiilden önce)
Yarın da bayağı çok yürüyeceğiz. (zarftan önce, fiilden önce)
En güzel sen konuştun. (zarftan önce, fiilden önce)
En doğru kararı vermeliyiz. (sıfattan önce)
Çok hararetli tartışmalar oldu. (sıfattan önce)
Dün hava daha soğuktu. (adlaşmış sıfattan önce)
Mevsimlerin en güzeli ilkbahardır. (adlaşmış sıfattan önce)
Dargın durarak bir şey kazanamazsın. (fiilimsiden önce)

A. Görev ve Anlam Bakımından Zarflar

1. Durum Zarfları
Hâl ve tavır ifade eden zarflardır.
Özellikleri ve Örnekler
Eylemin nasıl yapıldığını ve ne durumda olduğunu; kimi zaman da zarfların durumunu gösterir. Bu zarflar da kendi içinde sınıflandırılabilir:


a. Niteleme Zarfları

Fiile “nasıl” sorusu sorularak bu zarflar bulunabilir.

Niteleme sıfatlarının çoğu niteleme zarfı olarak kullanılabilir.
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Düşüncelerini ne güzel dile getirebiliyorsun!
Çocukça hareket ediyorsun.
Böyle gelmiş, böyle gider.
Söyleyeceksen böyle söyle.

-CE eşitlik eki ve -lE vasıta hâl eki almış kelimeler durum zarfı olarak kullanılabilir:
“ kardeşçe, gizlice, sessizce, hafifçe, yavaşça, hızlıca...”
“hızla, kahkahayla...”
Küçük kız güzelce süslendi. (niteleme)
Babasını sevinçle karşıladı. (niteleme)

Bağ-fiiller (zarf-fiil), deyimler, yansımalar, ikilemeler de niteleme zarfı olarak kullanılırlar:
“gülerek, ağlayarak, oturmadan, gelip...”
“gözü arkada kalarak, canından bezmişçesine...”
“şakır şakır, tık tık, küt küt, şırıl şırıl...”
“dik dik, boylu boyunca, tatlı tatlı...”

Adam çekine çekine içeri girdi. (niteleme)
Kâğıtları paket paket gönderdi. (niteleme)
Yiğitseniz teker teker gelin. (üleştirme, niteleme)

İsimler de niteleme zarfı olarak kullanılabilir:
Gül kokuyordu teni.
O, bu dünyada delikanlı yaşadı.

b. Kesinlik Zarfları
“elbet, elbette, asla, mutlaka, hiç mi hiç, ne olursa olsun, kuşkusuz, hiç kuşkusuz...”

Elbet bir gün buluşacağız.
Seni asla unutmayacağım.
Hayvanları ve bitkileri hiç incitmem.
İyiliklerinizin karşılığını mutlaka göreceksiniz.

c. Yineleme Zarfları
İkide bir karşıma çıkıyor.
Konuyu bir daha anlatayım.
Bu akşam yine arayacağım.

d. Olasılık Zarfları
“bakarsın, belki, ola ki, sanıyorum.”

Ola ki arayacağı tutar.
Sanıyorum aramaz.

e. Yaklaşıklık Zarfları
“aşağı yukarı, şöyle böyle, hemen hemen”

İşim hemen hemen bitti. (yaklaşıklık)

f. Üleştirme Zarfları
Uçaklar ikişer ikişer geçiyordu üstümüzden
Askerler teker teker nöbet yerlerine dağıldılar.

g. Sınırlama Zarfları
Dün ancak iki saat çalışabildim.
Bu kötü alışkanlıklardan artık uzak durmalısın


2. Zaman Zarfları
Fiillerin anlamını zaman yönünden tamamlayan zarflardır.
Özellikleri ve Örnekler

Fiile (veya zarfı olduğu başka kelimelere) sorulan “ne zaman”, “ne kadar süre” sorusuna cevap verir.
Zaman zarfları, zarf olarak kullanılan çeşitli zaman isimleridir.
Çekimsizdirler. İsim çekim ekleri alırlarsa zarf olmaktan çıkarlar.
Başlıcaları şunlardır:
“dün, bugün, yarın, şimdi, gece, gündüz, güpegündüz, gündüz gözüne, cuma günü, haftaya, önceki gün, akşam, sabah, akşamleyin, sabahleyin, az önce, geç, iki gün, iki saat, on dakika, iki günde, iki saatte, uzun süre, uzun zaman, biz gelmeden, demin, henüz, hâlâ, daha, gene, yine, artık, sonra, evvelâ, daima, hep, henüz, hemen, geceleri, sabahları, önceden, ayda bir, buraya gelmeden, anlatırken, yaşarken ...”

Az önce gitmişti.
Sonra uğrarsınız.
Henüz işimiz bitmedi.
Artık buralara gelmeyeceğim.
Yarın geleceklermiş.
Okulu gelecek sene bitireceğim.
Kâmil dün akşam telefon etti.
Ayda bir uğrar buralara.
Toplantı iki saat sürdü.
İnsanların vefasızlığını geç anladım.

“-leyin” eki sınırlı sayıda zaman zarfı yapar:
sabahleyin, akşamleyin...

“-lErİ” eki zaman isimlerine gelerek -iyelik anlamı taşımaksızın- “her ” anlamı katacak şekilde zaman zarfı yapar:
sabahları, akşamları, önceleri, ikindileri...

“-İn” eki de zaman isimlerine gelerek zaman zarfı yapar:
yazın, kışın, ilkin, güzün...

“-E, -dE, -dEn” ekleri ve bu eklerle birlikte bazı edatlar zaman zarfı yapar:
Yola çıktık; akşama geliriz sanırım.
Bayramlarda bütün aile bir araya toplanır.
Azıklarınızı geceden hazırlamıştım.

Edat barındıran ve fiilin başlangıç ve bitiş zamanını bildiren zarflar edat tümleci olarak da değerlendirilebilir.
Sabahtan beri burada bekliyoruz.
Akşama kadar geri döner misin?
Günlerden beri yağmur yağıyordu.
Kar akşama kadar yağabilir.

Zaman anlamı taşıyan zarf-fiiller ve zarf-fiil grupları da zaman zarfı olarak kullanılır:
Buraya gelmeden haber verin.
Bizi karşısında görünce şaşırdı.
Yaşadıklarını anlatırken gözleri yaşardır.
İstanbul’a geleli iki yıl oldu.

3. Yön Zarfları

Yalın hâlde kullanılarak fiilin yönünü (failin yöneldiği yeri) belirten zarflardır:
Özellikleri

Çoğu “–Erİ” ekiyle yapılmıştır.
“ileri, geri, beri, doğru, içeri, dışarı, aşağı, yukarı.”

JBu zarflar eksiz kullanılır. Yönelme, bulunma, ayrılma hâl ekleri getirilirse dolaylı tümleç olur. Hâliyle isim olarak kullanılmış olur. Aynı kelimeler sıfat olarak da kullanılabilir.

Ahmet içeriye girdi. (isim; dolaylı tümleç)
İlerisi çok güzel. (isim; özne)
İleri ülkeler daha demokratiktir. (sıfat)
Doğru söz, aşağı yol, yukarı kat, geri hatlar... (sıfat)

Örnekler
Arkadaşlar, içeri girer misiniz?

Sesi duyar duymaz aşağı indim.

Dışarı çıkmak için uğraşıyordu.
Arabayı biraz daha ileri park et.

Beri gel, barışalım.

Bu yoldan geri dönülmez.

Düşmana doğru ilerlediler.

4. Miktar Zarfları
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan, artıran, azaltan zarflardır.
“en, daha, pek, çok, az, biraz, kadar, denli, gibi, fazla...”

Özellikleri ve Örnekler:

Fiile veya sıfata sorulan “ne kadar?” sorusunun cevabıdır.
Kendilerinden önceki ya da sonraki kelimeyle birlikte söze eşitlik, üstünlük, en üstünlük, aşırılık, karşılaştırma anlamları katar.
Benim kadar çalışırsan başarılı olursun. (eşitlik)
O da babası gibi yürüyor. (eşitlik, benzerlik)
Cennet kadar güzeldi vatanımız. (eşitlik, benzerlik)
Bu kadar çok çalışmak niye. (eşitlik)
Beş dakika kadar dinlenelim. (eşitlik, yaklaşıklık)
Yemeği biraz fazlaca yemişim. (biraz: eşitlik; fazlaca: aşırılık)
Ayakkabısı azıcık dar geliyormuş. (eşitlik, aza yakın)
Düne göre azıcık iyileşmiş. (eşitlik, aza yakın)

“en” kelimesi aşırılık, en üstünlük anlamı verir:
En yakın arkadaşı benim. (en üstünlük; sıfattan önce)
En çok çalışan canlı karıncadır. (en üstünlük, zarftan önce)

“daha” kelimesi karşılaştırma, üstünlük anlamları katar.
O senden daha çabuk bitirdi. (üstünlük; zarftan önce)
Daha güzel bir araba aldı. (üstünlük; sıfattan önce)

Not: “daha” kelimesi zaman ve “başka” anlamı da katabilir. “bir” kelimesiyle birlikte yineleme zarfı olur:
Songül daha telefon etmedi. (zaman zarfı, henüz anlamında)
Buralara bir daha gelebilir miyiz? Yineleme zarfı
Hepsini aldınız, daha ne istiyorsunuz? (“başka” anlamında)

“çokça, çok, pek çok, çok az, gayet, fazla, fazlaca, epey” kelimeleri aşırılık anlamı katar.
Bugünlerde çok az uyuyor.
Gayet çalışkan bir insandı.
Dergiyi çıkarmak için epey çalıştık.
Adem pek akıllı bir çocuktur.
Fazla okuyor, gözleri bozulacak.

“eksik, seyrek, sık” kelimeleri işin ne kadar sıklıkla yapıldığını belirtir:
Bugünlerde sık görüşüyoruz.
Parayı iki milyon eksik vermiş.
Eskisi gibi değil; seyrek uğruyor.

“aşağı yukarı, şöyle böyle” ikilemeleri “yaklaşık” anlamı katar.
Bursa’da aşağı yukarı bir ay kaldık.
Ankara’ya geleli şöyle böyle 9 yıl oldu.

5. Soru Zarfları
Eylemin anlamını soru yoluyla belirten zarflardır, daha doğrusu diğer zarfları ve cümledeki zarf tümlecini bulmaya yarayan soru kelimeleridir.
Özellikleri ve Örnekler

Diğer zarf çeşitlerinin çoğunun soru şekli vardır.
“ne zaman, ne kadar, nasıl, niçin, ne diye, ne, ne biçim, nice, ne denli”

Soru cümlesi yapar:
Akşam eve kaçta gelirsin?
O nasıl konuşuyor öyle?
Siz ne biçim konuşuyorsunuz?
Daha ne kadar bekleyeceğiz?
Niçin bunları bana veriyorsun?
Bu saate ne gezip duruyorsunuz?
İşleri ne zaman bitireceksiniz?
]İçinde soru zarfı bulunan bütün cümleler soru cümlesi değildir:
Eve kaçta geleceğimi şimdiden söyleyemem.
Ne iyi insanlar bunlar...
Ne güzel söyledi.

6. Gösterme Zarfı
Bunu her dil bilgisi kitabı ayrı bir zarf olarak almaz. “işte” kelimesiyle yapılır.
İşte şimdi geliyorum.
Bak işte dinliyorum.

B. Zarflarda Pekiştirme
Genellikle pekiştirme sıfatlarıyla ve ikilemelerle yapılır. Pekiştirmeli isimler de vardır ve onlar da zarf olarak kullanılır.

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.
Yüzü soğuktan mosmor olmuştu.
Yağmurda sırılsıklam ıslandılar.
Güpegündüz nereye gidiyorsun?
Soğuktan tortop yatıyor.
Evrakları paramparça mı getirecektin?

C. Yapı Bakımından Zarflar
Yapı bakımından zarflar basit, türemiş, birleşik ve öbekleşmiş olmak üzere dörde ayrılır.

1. Basit Zarflar
Kök hâlinde olan, ek almamış zarflardır: “yarın, gece, geç, dün, pek, az, fazla, sık, iyi, çok, hiç, sabah, akşam, henüz...”

2. Türemiş Zarflar
Yapım ekiyle veya yapım eki gibi kullanılmış bazı çekim ekleriyle yapılmış zarflardır: “sabırlı, aylarca, önce, dostça, sınıfça, yiğitçesine, erken, sabahleyin, kışın, ilkin, ileri, soğuk, içeri, dışarı, aptalca, mosmor, sanıyorum, kaçta, koşarak, okumadan, gelince, şimdilerde...”

3. Birleşik Zarflar
Birden fazla kelimenin bir araya gelip kaynaşarak oluşturdukları zarflardır: “bugün, biraz, böyle, şöyle, birdenbire, niçin, ilk önce, nasıl...”

4. Öbekleşmiş Zarflar
Birden fazla kelimenin farklı yollarla (ikileme, edat grubu, zarf-fiil grubu) bir araya gelerek oluşturdukları zarflardır: “hemen hemen, gece gündüz, er geç, ikide bir, aşağı yukarı, hemen şimdi, kırk yılda bir, öğleden sonra, arada sırada, yana doğru, az çok, -den sonra, -e dek, bazı bazı, şöyle böyle, üç aşağı beş yukarı, doğru dürüst, okuma sırasında, geldiği zaman...”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
** Zarflar **
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
e-debiyat :: Dil ve Anlatım :: Sözcük Türleri-
Buraya geçin: